Kanayan Yara: Akademi ve Sektör Arasındaki Uçurum
Houston We Have A Problem!
Aslında bunu pazarlama ya da sosyal bilimler ile sınırlamak imkansız. Ne yazık ki her sektörün içinde kendi bilim dalını aynı şekilde dışlayan bir güruh var.
Yıllarını eğitime adamış, kendisini bilgi ile donatmış bu insanları yok saymak, dikkate almamak ve adeta cezalandırmak bilimi öğrenmenin önemini anlayanlara mı garip geliyor sadece, bilemiyorum... Haksızlık burada başlıyor. Zaman zaman benim çevremde de bitiveriyor; "diploma ne işe yarıyor ki, ne önemi var ki, zaman kaybı" diyerek aklınca küçümseyen, hafife alan zihniyetler... Haklısınız deyip geçiyorum. Çünkü bunun ne demek olduğunu asla anlamayacaklar, biliyorum. Kimseye bir şey ispat etmek için de bu yolu seçmedim üstelik. Bu arada ne ilginçtir ki küçümsedikleri eğitim dünyasından alanda sözü geçen profesörlerin kitaplarını okuyarak edindikleri bilgiler ile sahada şov yapma peşindeler! :)
Yine hayretle karşıladığım bir durum, dijital pazarlamacıların büyük çoğunluğunun düştüğü bir hata, hatta bundan Satınalma Dergisi'ndeki yazılarımdan birinde de bahsetmiştim: Geleneksel pazarlamanın bir şey anlam ifade etmediğini sanmaları. Halbuki geleneksel pazarlama olmadan dijital pazarlamadan sözedemeyiz, gelenekselden aldığınız destekle dijitalde ivme kazanabilirsiniz. Ayrıca sorunu doğru anlayıp çözebilmek için de bütünsel bir bakış açısıyla veriyi ele alıp incelemek zorundasınız. İnsanın derinlemesine bilmediği bir konuda hataya düşmesini anlayabiliyorum. Anlayamadığım şey, elinin tersiyle ittiği şeyin işine yarayıp yaramayacağı noktasında kafa yormayıp ahkam kesmesi.
İşte coğrafya kader dedikleri tam olarak bu. Ne yazık ki işimiz çok zor. Bu iki kutbu birleştirmek için sektördeki insanların lisansüstü eğitime yönelmesi gerektiği gibi akademideki hocalarımızın da sektörün içine girip sahada çalışması gerekiyor. Başka türlüsü zor.
https://open.spotify.com/episode/4s4X1JFF4owdYWG4lFE4cL?si=ae0815c0acd04d23
Yorumlar
Yorum Gönder